Yazının başlığını okuduğunuzda çoğunuzun Yunus’un, “ Adımız miskindir bizim
Düşmanımız kindir bizim/ Biz kimseye kin tutmayız /Kamu âlem birdir bize” diye başlayıp devam eden şiirini hatırlamışsınızdır. Mesele bu şiir üzerinde bir şeyler söylemek değil elbette.
Değerli şairlerimizden Abdurrahim Karakoç’un rahatsızlanarak hastaneye kaldırılması üzerine basında birçok haberler çıkmış, bu haberler internet ortamına da taşınmıştır. Kendisine geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyoruz.
Dikkat çeken bir husus bu haberler üzerine Karakoç’la ilgili yapılan yorumlar olmaktadır. Bunların bir kısmı insani ve insanca olmasına rağmen bazıları politik kinlerin ürünü olduğu açıkça görülmektedir. Ömrünü eğilip bükülmeden bir ideale harcamış ve bu ideali eserleriyle ortaya koymuş olan birine karşı yapılan kindar yorumlara üzülmemek mümkün olmuyor. Hasta yatağında, yoğun bakımda yatan birine karşı bu öfkeli cümlelerin sahipleri maalesef öncelikle kendilerine yazık ediyorlar. Çünkü cümlelerinden anladığım kadarıyla bu kalemlerin çoğunun inandığı değerler Karakoç’la birleşmektedir. Yine çoğu kendisinin yetişmesinde Karakoç’un şiirlerinin büyük tesiri olduğunu da vurgulamaktan geri duramıyorlar.
Öyleyse bu kin niye?
Bu garazkâr tavırlar, haddini aşan yorumlar, hatta yanlış bilgiler edinerek iftira balçığına sarılmak da ne oluyor?
Bu satırların yazarı Karakoç’u çok yakinen, tam tamına otuz altı yıldır tanımaktadır. On yıldır da komşuluk ilişkilerimizden dolayı çok samimi sohbetler yapma imkânımız olmuştur. Onun elli yıl öncesi fikirlerinden, düşüncelerinden taviz verdiği söylenemez. Son birkaç aydır hastalığı zaman zaman nükseden Karakoç’un yanına gittiğimde hasta yatağında hep ülkenin dertleriyle dertlenir görmüşümdür. Bazılarının kendisini anlamak istemediklerini, bazılarının politik hırslara kapılarak kendisini yanlış değerlendirdiklerini, fakat artık bunlara kulak asmadığını kaç defa duydum. Çünkü seksen yaşındaki Karakoç bile fikir öfkesinden herhangi bir şey kaybetmiş durumda değil.
Elbette hiç kimse Karakoç’u sevmek mecburiyetinde değildir. Ama Karakoç’a saldırma, hakaret etme kinini sürdürme ve bu kinlerini “yorum” adı altında yayma zorunluluğunda hiç değildir.
Özellikle Bizim Yunus’un düşüncesini, felsefesini paylaştığını yazıp söyleyenler kinlerini neden düşman ilan etmezler? Bunun için engeller nedir?
Başka denecek bir şey bulamıyorum. Allah nefsimizi ıslah etsin.
İhsan Kurt