Süt-beyazı göğsüme düşen kelimeler ay ışığı
Sevabına günahına keşke çocuk kalsaydı izleri
Bedeline bedel öder günahın günahsız iz_beleri
Gecenin koynunda avuç içlerimi kanatır aminleri
Şaire sukunluğum şir (h) ecesi akışlarında
Suskun nağmaler ruhumun dinginlerinde
Ruh izbeleri ince ruhsuzluğun üşümesi
Sevgisi öyle büyük ki ,d_enizine miskali yeter
Bendendir ben_delerim bendesi ben
İçsel akışın benliğimden benli bir ben
Olmalı sevgisi lale ile gül diyarı bu ben
Gül renginden teni ile ter kokusu yeter
İyiki var okyanus yağışlı yalnızlığım
Penceremin buğusu can kavanozum
Bir gün birleşecek can-kafesim suskunluğu
Gülün şeydasına çırpınış hasreti yeter
Dağlarım ağlar ovalarım dağlar everes yanar
Türkülerde kaldı gayrı bağrı yanık ağların ağıtı
Gölgesi vurur mavilerin şavkına ay düşüşleri
Köpüğü süt beyaz kaymağı mirem şarabım yeter
Yeşiline kurulmuş odağı ovasına
Bahar gelmiş dediler kimden kimim neyime
Her yer yar değilki , her yer yar olsun
Her yar yare yar , her yer yare ar olsun
Müsta-tili , müsta-dili, müstayi -dili aşkım yeter
müstatili : uzayan boşluk çığlıkları
müstadili : bilinmeyen , harfler , kelimeler ,
müstayidili : bilinen ,umut edilen vaad, yerinde söylenen ,güzel dilbaz
Gülay GÖKTÜRK
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 15:29