Allah’ım akıl vermiş, izan vermiş uy hele,
Küçücük yumurtadan, dinle kuşun sesini,
Gözlerini kapa da tabiatı duy hele,
Hisset hiç ummadığın taşların nefesini.
Yumurtanın içinde havayı nasıl bulur,
Uçmaya başlayınca ovayı nasıl bulur,
Tekrar geri dönerken yuvayı nasıl bulur,
Gagasında taşırken yavrunun gıdasını.
Tohum Allah diyerek, kabuğunu çatlatır,
Fidan Allah diyerek, sert toprağı patlatır.
Aldığı nefes ile dünyayı rahatlatır,
Gör dağlarda rengârenk çiçeğin neşesini.
Rüzgârlar dokundukça, bitkiler gelir vecde,
Eğilip kalkıyorlar, işte rükû ve secde.
Seyreyle ağaçları, uyuma gözünü aç da
Duymalısın ağacın hu diyen güftesini.
Nerelerden süzülür ineğin sütüne bak.
Karnındaki pislikten, sonra da etine bak.
Parçaları bırak da, istersen bütüne bak.
Nasıl zevkle veriyor, yavruya memesini.
Çiçekten aldığı öz, ballanmaya başlıyor,
Bir çiçekten öbürne, yollanmaya başlıyor,
O zaman bu çiçekler, döllenmeye başlıyor,
Arı sanki çöpçatan, bulur çiçek eşini.
Vahşi orkideye bak, hangi koku yayıyor,
Bu kokuyu alınca, arı ona kayıyor.
Bir an için çiçeği, dişi arı sayıyor,
Bak da gör orkidenin, muhteşem hilesini.
Arının sırtındadır, orkidenin dokusu,
Bir başka orkideden dişi arı kokusu,
Yere bağlı orkide, arı onun sakisi,
Çiçek nereden bilir, böyle aşk bestesini.
Gören her göz için, tabiatta ibret var.
Siz boşuna sanmayın. Bu hayatta ibret var,
Haydar’ım şu koskoca, kâinatta ibret var.
Allah’ı bul bakarak. Güzel işleyişini.
24.04.2011 Haydar CANLI