Elimin erdiği parça buçuk kağıtlara not düşmeyi, “El Ulağı” (El habercisi, yardımcısı-yamağı) saymışım. Şimdi, çık bakalım işin içinden çıkabilirsen Aslan Beyim sen...!?
Haydi - dedim, yeni bir sayfa açayım da, önüme gelen notların katili olmayayım; kurtarayım onları kaybolup gitme gündemlerinmden...
“Doğmadan boğmayalım!” demiş atalarımız. Ben de: “Daha bebekliklerini bile yaşamadan, o erken ölümlerine izin vermeyelim bu notların...!” diyorum; başlıyorum:
3 Aralık 2012 tarihli Posta Gazetesinin Bulmaca sayfasını yarı-boş bulmuş, çala-kalem düşmüşüm oraya bu kalem-ucu notlarımı. Şimdi burada, özüne dokunmadan, tek-tük düzeltmeler yapmakla yetineceğim. Bu yurtsuz-yuvasız, bu gemsiz yularsız, bu öksüz kalmış, boynu bükük, üvey yapıtlarımızı kurtaracağım işkence içinde yitip gitmelerinden...!
Korkuyu ben:
“Kişinin kendine olan güvensizliğinin “Dışa-vurumudur...” diye tanımlıyorum kendimce. Bir bakıma: “Öz-güvenini yitirişinden doğan duygularının dışa-vurumudur!” da diyebiliriz.
Aslında, dış etkenlerden güdülenen, İrademiz dışındaki, içgüdülerimizin, beynimizi kışkırtması.. ürkütmesi.. yönetmesi ve kend yörelerine doğru yöneltmesidir korku...
Aşırı korku, irademizi tutsak eder; köleleştirir. Kölelerin davranışları ise: İster-istemez Efendilerinin direktifleri doğrutusunda özürlü, hastalıklı, (marazlı) olma yazgısıyla yazgılıdırlar. O korku denilen efendi kölesini, bilinçsiz davranışlardan da öte, sürü sürü davarlıklara da sürükler götürür. Sürüleştirir...
Kahramanımız, özünü kontrol edemez olur artık. Korunulacak, önlemler alınacak yerde, korku güdüsünün kendisini alıp götürdüğü karanlık uçlardaki karanlık uçurumlara sürüklenir. Korku sağnağı içinde, ne yapacağını bilemez, davranışlarını kontrol edemez olur. Uşaklaşır; robotlaşır.
Roborluk aşamasından sonra da artık uşaklar, kendi iradelerinin efendileri olmaktan çıkmıştırlar. Korkularının buyruklarını uygulayan birer makine adam, birer robotu olur çıkarlar...!
Her türlü uşaklıklar, insan onuruna yakışmayacak kertede kirlidirler. Ama gel bil ki, korkunun sürüklediği, karanlık çıkmazlara kapılanan uşaklıklar, öğürlerinden çok daha kirlidirler. Gece karanlıklarını bile korkutur, karartır onların korkular...
Mustafa Aslan AksungurEğitimci-Araştırmacı-
Memurevleri Mah. Tonguç Cad. 205 Sok. No: 2/44
ANTALYA
0 535 445 55 11
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
Son Güncelleme: Pazar, 21 Aralık 2014 22:25